Kasabalar ligde kalırken; Bursa B.Şehir küme düştü !..
Bursa Büyükşehir Belediyespor; Efeler Voleybol Ligi’nden 1. Lig’e düştü!..
Aslında bir umut daha vardı kümede kalabilmeleri için;
Salı günü Bursa‘da Fenerbahçe‘yi yenebilmiş olsa Afyon Belediyesi Yüntaş düşecek, kendileri sevinecekti.
Fenerbahçeliler ‘arkadaşlar bakın bizler gördüğünüz gibi size karşı pek asılmıyoruz !. Çünkü önümüz play-off, hedefimiz şampiyonluk. Bu işin sakatlığı var, ne olur olmaz değil mi?. Biraz kendinizi sıkarak oynarsanız kazanmak elinizde‘ mesajını verse de; ne ilginçtir ki Bursa BŞB üzerindeki ölü toprağını türlü silkeleyemedi.
İnançları, istekleri kalmamıştı kazanacaklarına…
Yüzlerine bakınca anlaşılıyordu ruh halleri…
Hiç ama hiç motive olamadan, kireç gibi suratlarla formalite maçını oynayarak sezonu tamamladılar.
Küme düşülünce üzülenini de ne yalan söyleyeyim göremedim !…
Benim bildiğim böyle durumlarda sahtecikten ağlarsın, kafanı bir yerlere vurursun ki ‘çocuklar oynadılar ama güçleri yetmedi’ babında ve kendince bir mazeret uydurabilsin maça gelmiş aileleriyle, kulüp protokolü !.
Göremedim yeminle size; skora isyan eden bir kişi olsun değil mi;
Peşin peşin A’dan Z’ye kabullenme; nokta…
Çok da umurlarında değilmiş gibi geldi bana küme düşülmüş olması.
Nasılsa sözleşmeler birer senelik.
Yabancılar ülkelerine, yerliler kendi şehirlerine…
Bilinmez bazıları kapıdan çıkar çıkmaz unutmuştur formasını terlettiği bu kulübü…
Seneye yeni mecralar, yeni maceralar var nasılsa!…
Hayırlı uğurlu olsun arkadaşlar !…
Bursa BŞB’ nin voleybolu da kendilerini maç maç takip eden biz medyaya emanet.
Üzülürsek biz üzülürüz, üzüldük te; içimiz yandı; yeminle doğru söylüyorum…
xxx
Sönmez Filament, Oyak Renault, Makospor’dan yıllar yıllar sonra merkezde ‘nihayet adam gibi bir takımımız oldu’ diye doğru dürüst sevinemeden; tepe taklak yere çakılmak insanı fena halde sarsarken; içiniz daralıyor..
Hislerimde pek yanılmam; Bursa BŞB’nin trajik sonuna içten içe sevinenleri çok olmuştur !..
‘Oh olsun’ diyenlerin sayısı da hiç az değildir…
En başta kızlar !…
Yani 3 sezon önce ‘biz erkek takımı kuruyoruz’ gerekçesiyle isim hakları Aydın BŞB Belediyesi‘ne satılan takımın oyuncuları…
CEV Challenge Cup‘da Bursa’ya iki Avrupa şampiyonluğu kupası getirmenin karşılığı ‘siz bundan böyle yok hükmündesiniz‘ çıkışıyla ödetilen o başarılı kadronun kadın emekçileri…
O kararı öğrendiklerinde döktükleri göz yaşlarının canlı tanığıyım.
‘Başarılı olmamızın karşılığını fatura ediliyor bizlere. Büyük fedakarlıklar yaparak Bursa’ya gelmiştik, şimdi adeta evimizden kopartılıyoruz’ feryatlarını unutabilmek ne mümkün?…
Elbette tasarruf kulübü yönetenlerin. Kimse de ‘neden böyle yaptınız?’ diye sorgulayamaz.
Parayı veren düdüğü çalıyor çünkü;
Ama iki şube bana sorarsanız pek ala bir arada; Efeler ve Sultanlar Ligi’nde oynamaya devam edebilirdi.
Erkek şubesinin Fenerbahçe‘ye 3-0 yenilip küme düşmesi kesinleşince cep telefonlarına anında ‘ahımız tuttu’ mesajları yağmış.
Ne olursa olsun; tepki konulmalı elbette ama ‘ah edilmemeli’, ‘oh olsun’ denilmemeliydi.
Voleybola, dolayısıyla spora hizmet veriyorsunuz.
‘Bizi bitirdiler belki ama, yerimize kurduklarına sevinemeden düştüler’ fırsatçılığı temiz duyguların egemen olduğu bu sporla özdeşleşmez de, yakışmaz da…
xxx
Efeler Ligi‘ndeki üçüncü sezonuna en azından bir Avrupa Kupası’nda yer alabilmenin hesaplarıyla başlayan şubenin; geri dönüşü olmayan yanlış tercihlerinin sonucunda küme düştüğünü söyleyebiliriz.
Sezon başı kadrosunu kuran Murat Mestan’da, Fazıl Demirci’de bu spora yıllarını vermiş iki deneyimli insan.
Üstelik bir sezon önce daha vasat oyuncularla belirli bir çizgi yakalanmışken, kazandıkları tecrübeyle yeni sezonda bunun üstüne çıkmaları gerekirdi.
Ama tam tersi oldu.
Pasörsüz, orta oyuncusuz; saha içi etkinliği düşük smaçörlü yapılanma daha ilk maçlarda ligin Bursa BŞB için çok zor geçeceğinin işaretlerini vermişti zaten.
İsim vererek artık kulüple ilgisi kalmamış oyuncuları buradan refüze etmek istemiyorum.
Pasör yetersiz olunca smaçörlerin performansı da buna bağlı olarak aşağılara düştü.
Orta oyuncun özel nedenlerle bırakıp gitmiş (!); Getirdiğin Macar pasör çaprazın takımın olmayan saha için lideriyle resmen papaz olmuş durumda;
Diğer taraftan İnegöl Belediyesi referansı baz alarak transfer ettiğin diğer köşe oyuncusun ‘hiç getirmesek fark etmeyecekmiş (!)’ kadar yetersiz kalmakta…
3 numaradan elinde alternatifin olmadığı için neredeyse doğru dürüst hücum edemiyorsun, iki köşeden birini gönderip, yerine başkasını getiriyorsun ama; eski kulübündeki sakatlığı tam olarak geçmediği için o da sana yeteri kadar katkı veremiyor.
Bir de çok önemli tehir maçlarında sonradan geldiği için statü nedeniyle yer alamayınca; aldığın hesapta olmayan yenilgilerle aslında kendi sonunu bile bile hazırlamışsın, daha ne söylenebilinir ki?
İnsana en çok koyanı da; Yozgat’ın Sorgun’u ile, Bingöl’ün Solhan’ı ligde tutunurken; 3,5 milyonluk Bursa’nın merkezdeki tek takımının teknik ve idari yanlışlarıyla göstere göstere küme düşmüş olması!...
Sorgun’la, Solhan’ın nüfuslarını toplasanız bizim Osmangazi ilçesinin bir mahallesi kadar anca eder.
Ne var ki tabanca gibi kadro kurmuştu ikisi de; yabancıları da taş gibiydi, yerlileri de…
Zaten vurup geçtiler Bursa BŞB’yi…
Takımı tek yenilgiyle birinci ligden Efeler Ligi’ne taşımış Mehmet Bahadır Aksoy’da Sorgun’un başında emeğinin geçtiği eski kulübünü denize dökerken içinden neler neler geçirmiştir acaba (!); merak etmedim değil !.
Sen şubeyi şampiyon yap; yeniden görevine devam etmeyi beklerken, bir anda ‘güle güle sana’ desinler…
Siz olsanız normalde pek asılmayacağınız o maçta oyuncularınıza ‘benim için oynayıp’ diye gaz verip, hırs yapmaz mısınız?
Dışarıda oynadığı Solhan, Sorgun maçlarından birisini kazanabilse ligde kalacak Bursa BŞB böylece kaderine razı olarak küme düşüverdi.
Yerliler, yabancılar, kenardakiler, tepedekiler…
El ele vererek Bursa’nın erkekler voleybolundaki en önemli markasını küme düşürdünüz ya; artık vicdan muhasebesini de sizler yapın bir zahmet!.
Engin Aksöz / Bursa
