Abdi Serdar Üstünsalih – Torino Basın Buluşması

Kıymetli dostlar, sevgili basın emekçileri hepiniz hoş geldiniz.

Geçtiğimiz yıl bizleri Slovenya’da yalnız bırakmayan, sezon boyunca maçlarda, röportajlarda birlikte olduğumuz tanıdık yüzleri görüyorum. İlk kez bir araya geldiğimiz, burada tanışacağımız arkadaşlarımız da var. Hepiniz hoş geldiniz.

Sizlere Giovanni’den de selamlar getirdim. Biliyorsunuz Salı günü çok kıymetli annesini kaybetti. Annesine karşı son görevini yerine getirdikten sonra yine ailesi olan takımını yalnız bırakmadı. Kendisine bir kez daha sizlerin aracılığıyla başsağlığı dilemek istiyorum.

Değerli dostlar,

Bildiğiniz üzere bugün 19 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Gençlik Spor Bayramı. Spor vesilesiyle buluşmamızın, böylesine anlamlı bir günde olması da ayrıca mutluluk verici. Başta sporcularımız ve gençlerimiz olmak üzere, milletimizin bayramını da sizin nezdinizde tebrik ediyorum. Gazi Mustafa Kemal Atatürk bugünleri görebilse, Türk gençlerinin Avrupa’nın zirvesinde olmasından gurur duyardı. Cumhuriyetin kızları 100. Yılında yine Cumhuriyet’i yüceltiyor.  Bu vesileyle İstiklal mücadelemizin büyük komutanı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ü ve silah arkadaşlarını rahmetle, saygıyla yad ediyorum.

Bu keyifli yurt dışı buluşmalarımız bir gelenek haline geldi.Sezon boyunca bizleri yalnız bırakmayan basın emekçileriyle, sizlerle bir arada olmak bizlere mutluluk ve enerji veriyor.Bu yıl yine Avrupa’nın güzel bir şehrindeyiz. Torino tarih kokan bir şehir. Umarım sizleri güzel ağırlıyoruzdur. Umarım ekibimizle birlikte hem şehrin tadını çıkartacağınız hem de şampiyonluğumuza şahitlik edeceğiniz keyifli bir seyahat olur.

Değerli arkadaşlar,

VakıfBank olarak biz finallerde olmaya alışkınız. Sadece ülkemizde değil uluslararası alanda da en çok final oynayan takımız. Şampiyonlar Ligi özelinde bakacak olursak, bu yılla birlikte oynanan 12 finalin 9’unda VakıfBank’ı görüyoruz. Hatırlarsınız önceki 8 finalin 5’ini kazanarak bu alanda bir rekorun da sahibiyiz. Başarının ancak ve ancak sürdürülebilir olduğunda anlamlı olduğunun bilincindeyiz. Kulüpler Dünya Şampiyonaları ve yerel turnuvalara hiç değinmiyorum bile…

Tabii başka bir mutluluk sebebimiz daha var. İlk kez Avrupa’nın en büyük kupasında Türk finaline şahit olacağız. Kıymetli rakibimiz, ebedi dostumuz Eczacıbaşı ile daha önce farklı turlarda karşılaştık. Kürsünün farklı basamaklarına birlikte çıktık. Ama ilk kez finalde, Türk bayrağını iki takım da gururla taşıyacak. Sonunda kazanan Türk sporu ve Türk voleybolu olacak. İnşallah önümüzdeki yıllarda da bu final buluşmalarını bir gelenek haline getirir ve ülke voleybolunu zirvede tutmaya ederiz.

Türk kadın voleybolunun doğru sistem ve yatırımla neler başarabildiği, bence ülkemizdeki tüm spor dalları için kusursuz bir örnek. Geçtiğimiz sezon 5’te 5 yaptık, Eczacıbaşı ise CEV Cup’ı kazandı. Bu sezon yine Avrupa’nın zirvesindeyiz. Fenerbahçe Opet de çok rahat burada olabilirdi. Türkiye ligi pek çok otorite tarafından dünyanın en iyi ligi olarak gösteriliyor. Birçok sporcu Türkiye’de oynamak için can atıyor. Futboldan bir benzetme yapacak olursak Türkiye ligi, voleybolun adeta Premier Ligi’dir. Bu seviyeye ulaşmamızda her takımın, her kulübün katkısı yadsınamaz. Diğer branşlarda da bu seviyeye ulaşmamız için voleybol, çok güzel bir örnek olarak karşımızda duruyor. İnsanımıza, öz kaynağımıza güvenirsek; doğru sistemle çalışırsak ve istikrardan yana olursak tüm spor alanlarında mutlaka başarıya ulaşırız. Yeter ki sabırlı olalım, günlük sonuçlardan etkilenip genel stratejimizden sapmayalım.

Kıymetli misafirler,

Bu sezon bizim için inişli çıkışlı oldu. Efsane bir sezonun ardından dalgalanma olmasını ve bir uyum sürecine ihtiyaç olacağının bilincindeydik. Yine de Kulüpler Dünya Şampiyonası’nda final oynadık, Kupa Voley’i kazandık ve Şampiyonlar Ligi’nde finaldeyiz. Herhalde böyle bir sezon geçirmişken yeterince daha fazlasının beklenmesi VakıfBank Spor Kulübü’ne nasip olur. Bu bizim efsane bir takım olmamızdan, çok yüksek beklentilerin alışkan haline gelmesinden ileri geliyor. Umuyorum ki sezonu Avrupa şampiyonluğu ile tamamlayıp bizim için en önemli kupayı bir kez daha kaldıracağız ve sezonu mutlu kapatacağız.

Bizim spor kulübümüzün yapısı ve çalışma prensipleri bellidir. Takımımızın direksiyonunda 15 senedir Giovanni var, kulübün sistemi, altyapısından yönetim kademesine kadar tıkır tıkır işleyen bir makine gibi. Kulübümüzün kapısından giren her bir birey ve takımımıza seçtiğimiz her oyuncu bizim prensiplerimize ve VakıfBank Ailesi’nin değerlerine göre seçilir. Elbette her kupanın doğal favorisiyiz. Ancak elbette performansa dayalıbir spor dalında her zaman, her kupayı kazanacağız diye bir başarı kriterimiz yok. Sıklıkla vurguladığım gibi, sürdürülebilir şekilde zirvede kalmak ve son topa kadar mücadele etmek bizim en büyük beklentimiz. Takımımız da bu sezon yine bize bunu yaşattı. Dolayısıyla yarınki maçın sonucu ne olursa olsun hepsiyle gurur duyuyorum. Takımımız, hem büyük VakıfBank ailesinin hem de taraftarlarımızın medarı iftiharıdır.

Bundan sonra da prensiplerimizden taviz vermeyeceğiz. Her zaman en iyisi içinçalışmaya devam edeceğiz. Sportif başarı için sahada üst düzey performans veren bir takım olmayı sürdürecek, VakıfBank Ailesi’nin değerlerini en iyi şekilde temsil edeceğiz.

Kıymetli arkadaşlar,

Basın dünyasının emekçileri ile bir arada olmak bizim için çok değerli. Yapılanların kitlelere ulaşması sizin sayenizde oluyor. Basını da en değerli paydaşlarımızdan biri olarak görüyoruz. Özellikle salon salon bizi takip eden, daha çok voleybol severe ulaşmak için çalışmalarımızı kamuoyu ile paylaşan, ülkemizin gururu takımımızı sayfalarına taşırken bu işe gönlünü koyan işin mutfağındaki sizler de bizim gözümüzde çok kıymetlisiniz. Umarım bunu sizlere hissettirebiliyoruzdur.

Davetimize icabet edip bizimle buraya geldiğiniz ve vaktinizi ayırıp benimle buluştuğunuz için teşekkür ederim. Yarın maçın heyecanını yaşayıp umuyorum ki pazar günü de bir kez daha Avrupa şampiyonu bir ekip olarak ülkemize geri döneceğiz.

İlk fırsatta yeniden bir araya gelmek üzere.