Engin Aksöz, “Dehri Can Dehrioğlu’ndan fair playlik jest”

Yönetmeliklere göre; (özellikle futbol, basketbol ve voleybol) herhangi bir nedenle ertelenmiş bir maçın yeniden oynanacağı tarih öncesinde kadronuza bir ya da birkaç transfer yapmışsanız; bu oyuncu / oyuncular/ söz konusu karşılaşmada takımdaki yerini / yerlerini / alamaz.

Daha açık bir ifadeyle sahaya çıkacak kadroda; erteleme öncesi maçında kimlerin ismi esame listesine yazılmışsa onlara yer verebilirsiniz.

‘Adam sen de! Bir şey olmaz, nasılsa fark etmezler’ demek size kalmış bir tercih; karşı taraf çakar da itiraz ederse yanarsınız, sonucu hükmen yenilgi olur!..

Bir kulübü yönetiyorsanız ya da takımın başında sorumlu antrenör iseniz bu kadar basit bir yönetmelik maddesini bilecek; yanlış adım atmayacaksınız…

Bu devirde bile sizce var mıdır böyleleri?

Şimdi aşağıda anlatacağım buna verilecek en çarpıcı ve en yakın örnek;

Tarih: 9 Aralık 2020 Çarşamba
Saat: 16.00
Yer / Salon: Aksaray / Aksaray Spor Salonu
Maç: Kuzey Boru-Bursa Nilüfer Belediyespor Sultanlar Ligi erteleme maçı.
Normal fikstürde 12 Kasım’da oynanması gereken karşılaşma; pandemi nedeniyle 9 Aralık 2020 tarihine sarkar.

İki takımın oyuncuları sahada ısınırken, Nilüfer Belediyespor Antrenörü Dehri Can Dehrioğlu‘nun gözleri; ev sahip takımının kadrosunda yer alan Sinem Yıldız’a takılıverir.

Sinem Yıldız ilk maçın öncesinde Beşiktaş‘ın lisanslı oyuncusudur, Kuzey Boru’ya karşılaşma ertelendikten sonra transfer olmuştur.

Yönetmelik gereği bu maçta yer alamayacak olsa da Kuzey Boru teknik kadrosu ya bilmeden pas geçmiştir Sinem’in listeye isminin yazılmasını ya da ‘Karşı taraf  nasılsa farkına varmaz’ düşüncesindedir!..

Dehri Can Dehrioğlu rakibin zaafını avantaja dönüştürüp, oynanacak maçın sonunda yenilse bile kural dışı oyuncu oynatıldığı için yapacağı bir itirazla hükmen kazanacağını bildiği halde; bu yanlışa sessiz kalmayıp, üzerine düşeni yapar.

Durumu önce tribünde oturan kulüp başkanı Muhammet Aydın‘la paylaşır.

Başkan ‘Maçı kazanacağınıza güveniyorsanız benim için sorun yok; karşı tarafı uyarın. Sen en iyisini bilirsin’ der.

Dehrioğlu’nun içine sinmez rakibin bu yanlışından istifade etmek. Eşit olmayan koşullarda oynamayı kabullenmek ona göre bir şey değildir.

Centilmenliği ön planda tutan sporcu karakteri ağır basar; durumu önce maçın gözlemcisine, sonra da rakibin antrenörü Tuncay Öcal’a anlatarak Sinem Yıldız’ın oynatılmasına engel olur!..

Sonuç mu?

Nilüfer Belediyespor; yenilse bile sonradan yapacağı itirazla kazanacağı bir maçı; fırsatçılığın arkasına sığınmadan bileğinin hakkıyla 3-0 kazanıp, bir maç eksiğiyle Sultanlar Ligi’nde dördüncü sıraya yükselir.

Unutulmaya yüz tutmuş fair-play ruhunu bizlere yeniden hatırlatan Nilüfer Belediyespor Bayan Voleybol Takımı Antrenörü Dehri Can Dehrioğlu’nu ruhumun derinlerinde ayağa kalkarak alkışlıyorum.

Tabii bu jestin yapılmasına en büyük aracı olduğu için Nilüfer Belediyespor Kulübü’nü de…

‘Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlâklısını severim’ diyen Ulu Önder Atatürk‘ün bu veciz öğüdünü yerine getirmek de her yiğidin harcı değildir, onu da unutmayalım!..

Beleşe konmak varken; terleyerek ve hak ederek sonuca ulaşmak da ayrı bir zarafettir, imbikten süzülmüş asaletle, kocaman bir yürek gerektirir. 

Helalsin Dehri Hocam; sana da kızlarına da çok yakıştı…

                                                                                                   xxx

Nilüfer Belediyespor Bayan Voleybol Şubesi’nin yıllara dayalı deneme yanılma yöntemlerinden sonra kurabildiği bu yılki kadro; ligin ağır kızları sayılmazsa (Vakıfbank, Eczacıbaşı, Fenerbahçe, Galatasaray) en ses getireni oldu.

Küçücük bütçeyle; doğru yabancılarla, yerliler buluşturulunca ortaya izleyene keyif veren bir takım çıktı. (Gerçi pandemi nedeniyle seyirci izleyemiyor ama biz onların adına sözcüleri olalım; salonun kapıları açıldığında gördüğünüzden sizler de memnun kalacaksınız)

Artık bu kadroyla, hocada ısrarcı olup, ufak dokunuşlarla başarıya süreklilik kazandırmanın zamanıdır.

İki yabancı Sarah Wilhite ve Emily Maglio bugüne kadar getirilenlerin içinde en çok ön plana çıkanlardan. (Tek unutamadığım uçan Hollandalı Anne Buijs olmuştu)

Özellikle daha önce gittiği ülkelerde tutunamayan ABD’li pasör çaprazı Sarah kariyerinin belki de en iyi sezonunu yaşamakta.

Orta oyuncu Kanadalı Maglio da öncekilerden daha potansiyelli ve çizgisini koruyarak bugüne kadar gelmeyi başardı.

Bursa’ya gelmesi eli kulağındaki Sırp smaçör-pasör çaprazı Ana Bjelica ile yapboz tamamlandığında; daha iyi voleybol oynayan efektif bir Nilüfer ortaya çıkacak gibi sanki.

Yerli rotasyonun da takım birlikteliği içinde daha üst düzey katkı yaptığını gözlüyoruz.

Yasemin Yıldırım, Buse Ünal, Aslı Tecimer, Merve Nezir, Fulden Ural‘la kenardan gelecek diğerlerinin ortaya koyacakları emeklerle, Nilüfer‘in bayan voleybolunda yeniden Avrupa Kupaları‘ndan birisinde mücadeleye hak kazanması; sezon içi performanslarının taçlandırılması anlamına gelecektir…

Engin Aksöz / Bursa / Voleybolunadresi.com