Savaş Eskigülek, “Voleybolda Fidélité”

Merhaba Kıymetli Okurlarımız,

Kadın ve Erkek Milli Takımlarımız, Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da sona eren 6. İslami Dayanışma Oyunları’nı başarıyla tamamladı. Kadınlarda namağlup son şampiyon unvanı ile yer aldığımız oyunlarda gençlerde oluşan kadrolarla yer aldık. Namağlup son şampiyon Filenin Sultanları, bu kez rakiplerine set vermeden şampiyon oldu. Filenin Efeleri ise tarihinde ilk kez final oynadı ve gümüş madalya ile yurda döndü.
Teknik ekipleri de dahil olmak üzere ilk kez böyle bir organizasyonda bir araya gelen voleybolcularımız gelecek için güzel sinyaller verdiler.  Tebrik ediyorum.

2026’da Program Yoğun

2026 Yılında Milli Takım sezonu yine yoğun geçecek. Milli takımlarımız Milletler Ligi (VNL), Avrupa Şampiyonası ve Akdeniz Oyunları’nda mücadele edecek.  Tarihler arka arkaya hatta aynı tarihe gelen organizasyon bile var. Önümüzdeki yıl Mayıs – Temmuz arasında VNL, 21 Ağustos – 24 Eylül arası Avrupa Şampiyonası ve 9-24 Eylül tarihlerinde ise Akdeniz Oyunları’na katılacağız. Bu yoğun maç programında hazır oyuncu havuzunun genişliği çok önemli.

Japonya’da Unvanlarını Korumak İstiyorlar

Milli takımlardan bahsedince İşitme Engelli Milli Takımlarımızdan da bahsetmeden geçmeyeyim.  Ülkemize üç Olimpiyat, dört Dünya, üç Avrupa Şampiyonluğu sevinci yaşatan İşitme Engelli Kadın ve Erkek Milli Takımlarımız, Japonya’da 25. İşitme Engelliler Yaz Olimpiyat Oyunları’nda (Deaflympics)mücadeleye başladılar. 2021 yılında Brezilya’da düzenlenen son oyunlarda iki takımımız da şampiyon olmuşlardı.

Kadın ve Erkek İşitme Engelli Milli Takımlarımız oyunlarda çıktıkları üç maçı da kazandılar. 26 Kasım’da sona erecek Deaflympics ‘te yine şampiyon olacağımıza yürekten inanıyorum.

Liglere Verilen Ara Sona Erdi

Efeler ve Sultanlar Ligi’ne verilen ara 16 Kasım’da sona erdi. Voleybolseverler yeniden lig heyecanına kavuştu. Bir anlamda sezon, ikinci kez başladı. Takımlar hafta içi ve hafta sonu lig maçı oynayacaklar. 27 Kasım’dan itibaren Avrupa Kupalarında da maçlar başlayacak. Kısaca söylemek gerekirse maç takvimi oldukça sıkışık. Adeta 2.kez başlayan sezonda voleybolculara sakatlıksız bir sezon diliyorum.

Fidélité – Vefa

Kıymetli okurlarımız,
Bugün, farklı bir voleybol efsanesi diye kısaca özetlemenin mümkün olduğu Bülent Meriç’ten bahsedeceğim size.
Voleybol camiasının nev’i şahsına münhasır bir emekçisinden ve mensubu olduğu Saint-Joseph Lisesi’nin bir vefa örneğinden ‘Haberiniz Olsun’ istiyorum.
Son derece zeki, hazır cevap, nüktedan, maçların dışında sakin ve efendi kişiliğiyle örnek bir kişi Bülent Meriç. Herkes kendisini hayata karşı her zaman pozitif ve iyi niyetli olarak tanır. Sakin ve efendi kişiliği ile ön plana çıksa da maçlarda sevgi ve saygı dolu (!) cümleleriyle oyuncularıyla güzel anılarla anılır. Beyaz Gölge dizisindeki Koç Ken Reeves yada voleybolun Yılmaz Vural’ıdır.

Kendimi Voleybol Antrenörü İlan Ettim

Bundan sonraki bölümü, Gülnur Özfer Görgün ve ekibinin hazırladığı ‘Voleybolun Unutulmazları Ansiklopedisi’nde Bülent Meriç’in kendi kaleminden hayat hikayesi ile alıntılayacağım.

1967 Yılında 12 yaşında Saint-Joseph’te okurken Fenerbahçe genç takımında başlayan voleybol kariyerinde kısa sürede büyük ilerleme kaydetti. Okul takımında oynarken, Lise 1.sınıfta, 1968 Ekim ayında babasını kaybedince 18 yaşında kendini voleybol antrenörü ilan etmiş. Oyuncusu olduğu Saint-Joseph Lisesi takımının antrenörlüğüne başlamış. Espri ile karşılık o günleri ‘Disiplinli ve sıkıcı okul hayatından bunalıp spor yapmak isteyen gençleri başka bir disiplin, stres, psikolojik baskı, eziyet, işkence yani voleybol tuzağına düşürdüm.’ diyerek özetliyor.

Antrenörlük Kariyeri Öğrenciliğinden Daha İyi

Tam 14 yıl öğrenim gördüğü Saint-Joseph’te, okul takımıyla oynadığı ve antrenörlük yaptığı 1966- 1983 yılları arasında 10 tanesi arka arkaya olmak üzere 12 kez Türkiye şampiyonu oldu. 1976 Yılında Dünya Liselerarası Voleybol Şampiyonu oldu.
Askere gitti orada da antrenörlük yaptı. Er rütbesi ile gittiği asker ocağında teğmen, yüzbaşı, binbaşı rütbesindeki oyuncularına karşı antrenmanlarda kullandığı sevgi (!) dili sebebiyle mucizevi bir şekilde terhis olabildi!
Okul ve askerlik bittikten sonra birçok takımı çalıştırdı. İyi derecedeki Fransızcası ile federasyonun açtığı antrenörlük kurslarında yabancı antrenörlerin çevirmenliğini yaptı.
Yurtdışında antrenörlük kurslarına giden Bülent Meriç, 1965-1985 yılları arasında Moda’da Lozan Plajı’nda plaj voleybolu turnuvaları organize etti.

Voleybol ve Moda Denince Akla Gelen Kişi

Bulgaristan Filibe göçmeni bir ailenin 1955 yılında Moda’da doğan çocuğu Bülent Meriç’in tüm yaşamı Moda, Saint-Joseph ve voleybolla doludur.

1968 – 1983 yılları arasında antrenörlük yaptığı ve şampiyonluklar yaşattığı; 14 yılda mezun olabildiği Saint-Joseph Lisesi, bu müstesna voleybol insanını unutmadı. Okuldaki voleybol salonu, yapılan tadilattan sonra Bülent Meriç Voleybol Salonu adıyla yeniden açıldı.

Hayattayken böyle bir gururu yaşamak ne kadar güzel! Güzel bir vefa örneği olan bu davranışı sebebiyle Saint-Joseph Lisesi yönetimini, SJAYVO Grubu’nu tebrik ederim. Naçizane ben de hayattayken sevgili Bülent Meriç’i sizlere duyurmuş olmak istedim.

Kalın sağlıcakla.