Savaş Eskigülek’ in yeni yazı serisi, “Voleybol Türkiye’nin Gerçeğidir”

Merhaba Kıymetli Okurlarımız,
Dört yılda bir düzenlenen FIVB Kadınlar Dünya Voleybol Şampiyonası’nın yirmincisi 22 Ağustos – 7 Eylül tarihlerinde Tayland’da gerçekleştirildi. 2006 Yılından bu yana arka arkaya 6.kez şampiyonada yer alan A Kadın Voleybol Milli Takımımız tarihi bir başarıya imza attı. Daha önceki beş deneyiminde en iyi derecesi 2010 yılındaki altıncılık olan Milli Takımımız, bu sezonun hedef turnuvası olarak belirlenen Dünya Şampiyonası’nda büyük bir başarıya imza attı.
İlk dört maçını set vermeden geçen Filenin Sultanları, çeyrek finalde ABD’yi, yarı finalde Japonya’yı 3-1 yenerek tarihinde ilk kez finale kaldı.
Son Yılların En Güzel Final Maçıydı
Milli Takımımız kürsü ve madalyayı garantileyerek çıktığı finalde son 35 maçını kazanan İtalya ile karşılaştı. Kora kor bir mücadele ile sahada en iyisini yapmaya çalışan iki takımın mücadelesi nefesleri kesti. İtalya ilk seti 25-23 alırken oldukça zorlandı.
İkinci sette fırtına gibi esen Milli Takımımız, 25-13 gibi bugüne kadar finallerde eşine rastlanmayacak bir skorla seti kazanıp Dünya 1 numarası İtalya’ya göz dağı verdi.
Üçüncü set, kırılma anlarındaki hatalarımız ile Egonu ve Antropova gibi dünyanın en iyi 5 pasör çaprazından ikisinin aynı anda sahada olabildiği bir kadronun skor katkısıyla 26-24’lük skorla İtalya’nın oldu.
Dördüncü sette yine harika bir uyum ve çok iyi uygulanan taktikle oynayan Filenin Sultanları 25-19 ile seti kazanıp maçı netice setine (5.sete) taşıdı.
5.Setin Sonunu İyi Oynayamadık
Nefeslerimizi tuttuğumuz 5.sete rakip hatasından aldığımız iki sayıyla başladık ancak 3 sayılık seri verdik. 7-7’de rakibimizi yakalasak da bir Dünya Şampiyonası finalinde kolay rastlanmayacak basit hatalarla altın madalya avucumuzun içinden kaçıp gitti.
Tarih Yazdılar, Tarih Onları Yazacak
Filenin Sultanları hedefi olan kürsünün 2.basamağında yer aldı. Milli Takımımız tarih yazdı, bundan böyle artık tarih, Filenin Sultanları’nı yazacak! Gelecek seneler için çıta bir basamak daha çıkmış oldu.
Dünya ikincisi olarak büyük bir başarıya imza atan Milli Takımımızda iki oyuncumuz, Rüya Takım’a seçilerek başarıyı perçinledi. Üst üste 5.kez Dünya Şampiyonasında sahaya çıkan kaptan Eda Erdem Dündar En İyi Orta Oyuncu, Melissa Vargas da En İyi Pasör Çaprazı ödülüne layık görüldü. Kaçan şampiyonlukla madalyanın rengi gümüş olsa da bu zafer tarihe altın harflerle yazıldı.
Üç Branşta Üç Dünya Derecesi
Kıymetli okurlarımız, eskiden edebiyatta ‘Tevârüd’ adı verilen, iki şair ya da yazarın birbirinden haberi olmaksızın aynı düşünceyi ileri sürmesi olarak açıklayabileceğimiz bir kavram varmış. Sevgili Cem Zeren Aydınlık Gazetesi’nde Salı günkü köşe yazısında belirtmiş. Ben de bugünkü yazım için hazırladığım taslakta aynı bilgilere yer vermişim. Milli Takımlar düzeyinde futbolda 2002 yılında Güney Kore’de elde edilen bronz madalya, Basketbol Erkek Milli Takımımızın 2010 yılında ev sahibi olduğumuz Dünya Şampiyonası’nda elde ettiği ikinciliğin ardından A Kadın Milli Takımımız da Dünya Şampiyonası’ndan gümüş madalya ile dönerek tarihteki yerini aldı. Üç farklı branşın Dünya Şampiyonası’nda madalya kazanan ABD ve Brezilya’nın ardından Türkiye’miz de bu başarıyı tekrarlamış oldu.
Kürsüde Yer Almadığımız Tek Turnuva Kaldı!
Geleceğe ışık olacak bir ikincilik aldık. Voleybolda kürsüsünde yer almadığımız tek turnuva kaldı: Olimpiyat Oyunları. Bunu da 2028 Los Angeles’ta gerçekleştireceğimize tüm kalbimle inanıyorum
Tayland’da Sultanlar’dan Başka Temsilcilerimiz de Vardı
5 Konfederasyondan 32 takımın katıldığı 2025 FIVB Dünya Voleybol Şampiyonası’nda ikincilik elde eden Filenin Sultanları’nın haricinde Tayland’da ülkemizi temsil eden voleybol insanımız da vardı.
Slovenya Milli Takımında atletik performans antrenörü olarak Ömer Ertik, turnuvanın sürpriz ekibi Fransa’da Yardımcı Antrenör olan Fikret Ceylan, yine Yardımcı Antrenör olarak Belçika Milli Takımında görev yapan Alper Hamurcu ile turnuvayı dördüncü sırada bitiren Japonya’nın tarihindeki ilk yabancı antrenörü olan ve 15 yıl sonra Japonya’ya dördüncülük yaşatan Ferhat Akbaş gibi Uluslararası Voleybol Hakemimiz Ozan Çağı Sarıkaya ve TVF Uluslararası İlişkiler ve Organizasyonlar Direktörü Nilüfer Schimonsky de (Teknik Delege) olarak ülkemizi temsil etiler.
Voleybol Türkiye’nin Gerçeğidir!
Türk voleybolu için tarihi bir döneme şahitlik etmeye devam ediyoruz. Tarih yazan ekibi yorumlayan bir voleybol insanı olmaktan dolayı çok mutluyum. Yıllardan beri sürekli yükselen hedeflerine ulaşmayı başaran Voleybol, Türkiye’nin en büyük gerçeğidir!
Başta Türkiye Voleybol Federasyonu olmak üzere; kulüplerimize, sporcularımıza, ailelerine, aktardıkları kaynaklarla voleybolun gelişimine destek olan sponsorlara, emek veren tüm voleybol paydaşlarına ve evlerinde, meydanlarda, sokaklarda, kahvehanelerde gönül desteği veren tüm vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum.
Kıymetli okurlarımız, bugün de voleybolda tarihe düştüğümüz nottan ‘Haberiniz Olsun’ istedim. Kalın sağlıcakla.